22 Eylül 2016 Perşembe

AMONYAK    



      Amonyak  azot ve üç hidrojen atomundan oluşan renksiz, kokusu keskindir ve hoş kokmaz gaz bileşiğidir.  
       Amonyağı ilk kez 1612 de simyacı Kunckel nişadır yani amonyum klorür üzerine kireç etkisiyle elde etti. yapısında azot olduğunu  Scheele belirledi. 1774 te priestley yapısında azot ve hidrojenin olduğunu belirledi.Tam yapısını 1785 te Berthollet belirledi. 
      Yapısı belirlenen amonyağın nasıl üretileceği araştırılmaya başlandı. 19. yy başlarında lağımlardaki ürelerden elde edildi. 
       Üre(O=C(NH3)2)-------> Amonyak (NH3) + karbondioksit ( CO2)
  19 yy ikinci yarısında hava gazı ve kok fabrikalarından çıkan gazlardan elde edilmeye başlandı.
 1900 lü yılların başlarında kalsiyum siyanamid bulundu ve kalsiyum siyanamidden amonyak elde edildi. Günümüzde bu yöntem el verişli olmadığı için kullanılmamaktadır.
   Günümüze gelene kadar amonyak üretim miktarı sürekli artmıştır. günümüzde amonyak Haber yöntemine göre elementlerinden elde edilmektedir.
   N2+3H2------>  2NH3
Bu tepkime, en önemli sanayi işlemlerinden biri olup, dünya çapında yılda yaklaşık 100 milyon ton amonyak üretiminde kullanılmaktadır. Haber-Bosch prosesinde 1913 yılından beri kullanılan metal oksit katalizörlerindeki tüm gelişmelere rağmen, bu tepkime yaklaşık 400*C sıcaklık ve300 atm basınç altında gerçekleşmekte ve bu şartlar altında amonyak verimi %15 olmaktadır.


Fakat bakteriler, bu tepkimeyi bitkilerin köklerinde 0,8 atm basınçta ve oda sıcaklığında yürüterek, azotu önce amonyağa, sonra nitrit ve nitrat haline dönüştürmeyi başarmaktadır.

  

    Sulu çözeltisi zayıf baz özelliği gösterir. Azot ve hidrojen elementi ametal olduğu için aralarında oluşan bağ kovalenttir. Bağ yapısına katılan toplam sekiz elektron olup molekül üçgen piramidel yapıdadır. Azot üzerindeki ortaklanmamış elektronlar yapının piramit şeklinde olmasına neden olur.  Bu yüzden amonyak bileşiği polardır.  sp3 hibritleşmesi yapmıştır. Amonyak polar olduğu için suda bir miktar çözünür. Bu çözünme sonucunda su molekülleriyle ve kendi aralarında zayıf hidrojen bağı meydana gelir.

              Amonyak ve özellikleri
  • kapalı formülü: NH3  
  • Açık formülü:
  • Hidrojen ve azot elementinden oluşur renksizdir
  • Hoş olmayan keskin kokusu vardır
  • Molekül ağırlığı 17,03 g/mol
  • Yoğunluğu 0,694 g/cm3
  • Erime noktası -77*C
  • Kaynama noktası -33*C
  • Toksik maddedir
  • sp3 melezleşmesi yapar
  • Molekül şekli üçgen piramittir

               Günlük hayatta amonyağın kullanım alanları,      
  1.   Gübre yapımında
  2.   Parfüm 
  3.   İlaç yapımında 
  4.   Boyalarda
  5.   Patlayıcılarda
  6.   Sanayide
  7.   Üre yapımında
  8.   Nitrik asit üretiminde
  9.   Polimer üretiminde
  10.   Laboratuvarda çözücü olarak sıklıkla kullanılır.
 ANİLİNHİDROKLORÜR: 



    • Kapalı formülü: C6H5-NH2-HCI
    • Açık formülü :
    • Molekül ağırlığı: 129,59 g/mol
    • Erime noktası: 198*C
    • Kaynama noktası: 245*C
    • Yoğunluk: 1,222g/cm3
    AMİNO BENZEN = AMİNOFEN = ANİLİN      

    • Anilin ve özellikleri
    • Kapalı formülü: C6H5NH 
    • Açık formülü: 
    • Molekül ağırlığı: 93,12g/mol
    • Yoğunluk: 1,02 g/cm3
    • Erime noktası: -6,3*C
    • Kaynama noktası: 184,1*C
    • Bitkisel bir boya maddesinin damıtılmasından elde edilir. Bunun dışında nitro benzenin kalayla tepkimesi sonucu anilin elde edilir.

    • Boya ve ilaç yapımında kullanılır 
    BENZAMİN = ANİLİN  


     Benzen halkasına amin bileşiğinin bağlanmasıyla oluşan halkalı yapıdır.






  • Kapalı formülü: C6H5NH 

    • Açık formülü: 
    • Molekül ağırlığı: 93,12g/mol
    • Yoğunluk: 1,02 g/cm3
    • Erime noktası: -6,3*C
    • Kaynama noktası: 184,1*C
                                                  
    FENOL

     Benzen halkasına hidroksil grubunun doğrudan  bağlı olduğu organik bileşiklere Fenoller denir. Bu yüzden fenol hidroksibenzenin özel adıdır. Fenol  bileşiklerinde aromatik halkaya bir veya birden fazla hidroksil grubu bağlı olabilir. Fakat hidroksil grubu içerdiği halde alkol değildir. Fenol yapısında bulunan hidroksil grupları fenollerinde alkoller gibi güçlü moleküller arası hidrojen bağı yapmalarını sağlar. Bu hidrojen bağları fenollerin kaynama noktalarının ve molekül ağırlıklarının yüksek olmasına neden olur. Bu olaya en güzel örnek fenol ve toluen verilebilir fenolün kaynama noktası182 *C iken toluenin kaynama noktası 110,6 *C dir. Yani fenolün kaynama noktası yaklaşık 70 derece daha yüksektir. 

                                 Fenol ve özellikleri;
    • Kapalı formülü: C6H5OH 
    • Açık formülü:
    • Erime noktası: 41*C
    • Kaynama noktası: 182*C
    • Molekül ağırlığı: 94 g/mol
    • Yoğunluğu: 1,07 g/mol
    • Saf halde renksizdir. 
    • Zayıf asidik özelliğe sahiptir
    • Hidroksil grubu içermesine rağmen alkol değildir
    • Ten temasında zehirlidir ve deriyi yakar
    • Su molekülleriyle kuvvetli hidrojen bağları yapabilirler ve bu nedenle fenoller suda bir miktar çözünürler. 100 mL suda  8,3 g fenol çözünür.





    DENATURASYON 


         Protein veya nükleik asitlerin ikincil, üçüncül veya dördüncül yapılarının fiziksel, kimyasal veya mekanik etkilerle birincil yapısına dönüştürülmesine denaturasyon denir. Denaturasyon sonucu proteinler biyolojik etkinliklerini yitirirler.
          yumurtanın pişirilmesi olayı denatürasyona örnek verilebilir.
        








    ADENOZİN DİFOSFAT: 



    Enerjiyi kullanan metabolizmada ATP' nin ATPaz enzimleri tarafından defosforilasyonu sonucu ADP oluşur. ADP bileşiğinin yapısında bir pirofosfat grubu bir adenozin nükleobazı birde riboz şekeri vardır. ADP bileşiğinin iyonlaşmış hali aşağıda gösterilmiştir. 




    1 Eylül 2016 Perşembe







    ATP: ADENOZİN TRİFOSFAT: 

    Adenozin difosfatın ATPsentaz enzimleri tarafından fosforillenmesiyle meydana gelen trinükleotitdir. Metabolizmada enerji taşır yapısında üç fosfat grubu, bir riboz şekeri ve adenozin nükleo bazı bulunur. Adenozin trifosfatın kimyasal yapısı aşağıda gösterilmiştir.