29 Ocak 2016 Cuma

MOLEKÜLER BASKILAMA POLİMERLERİ 

   Moleküler  baskılama tekniği, bir kalıp molekülü etrafında fonksiyonel monomerlerin kovalent veya non-kovalent ( kovalent olmayan) etkileşimlerle kompleks oluşturması ve sonrasında uygun bir işlem süreci ile kimyasal fonksiyona sahip baskılanmış polimerlerin oluşturulmasını amaçlar. İşlem sonrasında baskılanmış molekülün uzaklaştırılması ile polimerik yapıda baskılanan moleküle özgü kovuk şeklinde bir boşluk oluşmaktadır. elde edilen bu moleküler baskılanmış polimerler ayırma, kimyasal tayin ve kataliz gibi işlemler için ideal bir malzeme olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında Moleküler baskılanmış polimerler, doğal reseptörlere benzer olarak gösterdikleri afinite,seçicilik ve kararlılık, kolay sentezlenmeleri ve çeşitli uygulamalara kolay adapte olmaları gibi özellikleriyle araştırmacıların ilgi odağı olmuşlardır. Farklı amaçlar için, pek çok bileşik moleküler olarak baskılanmış ve oldukça başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Bunun yanı sıra elde edilen moleküler baskılanmış polimerler doğal biyolojik yapılardan daha dayanıklı ve ucuzdur. Moleküler baskılanmış polimerler biyolojik reseptörlerdeki spesifik molekülü tanıma ve bağlanma gibi iki en önemli özelliğe sahiptirler. Ancak moleküler moleküler baskılanmış polimerler polimerizasyon sırasında yüksek oranda çapraz bağlayıcı kullanılmasından dolayı rigid, büyük ve çözünmez oluşlarıyla biyolojik reseptörlerden farklıdırlar. Biyolojik reseptörler, daha küçük ,esnek ve çoğunlukla çözünürdürler. Elde edilen polimerin boyutuna bağlı olarak moleküler baskılanmış polimerler (MIP) yüzlerce hatta binlerce bağlanma merkezi içerebilirler. Bu özellik polimerlerin adsorpsiyon kapasitesini arttırır bu da çalışmalarda istenilen bir durumdur. Biyolojik moleküller ise çok daha az sayıda bağlanma merkezine sahiptir. 
    Moleküler baskılama polimerizasyonu alanında yapılan çalışmalarla, pek çok molekül başarılı bir şekilde baskılanmıştır. Ancak bu konudaki en önemli kısıtlama, baskılancak molekülün küçük olması gerekliliğidir. Baskılanan molekülün daha sonra polimerik yapıdan uzaklaştırılması gerektiğinden, polimerin gözeneklerinden geçebilecek kadar küçük olması zorunludur. Şimdiye kadar baskılanmış moleküller arasında çeşitli ilaçlar, hormonlar, proteinler, amino asitler, karbonhidratlar, boyalar, böcek ilaçları, nükleotidler, koenzimler ve kolestrol gibi steroidler sayılabilir. Moleküler olarak baskılanmış polimerlerin yüksek seçicilik göstermelerine rağmen değişik ortam koşullarına karşı (örneğin; pH ve sıcaklık gibi) daha dayanıklı olmaları ve kolay elde edilebilmeleri, bu konuyu daha da ilgi çekici hale getirmektedir. Moleküler olarak baskılanmış polimerlerin en sık kullanıldığı alanlar saflaştırma ve ayırma işlemleridir. Baskılanmış polimerler kullanılarak birbirine çok benzer bir çok molekül arasından( L ve D formlarının ayrılması gibi) tanıya bilme özelliği pek çok ayırma ve saflaştırma işlemi  açısından ilgi çekici bulunmaktadır. 




   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder